Web veya mobil uygulaması için kullanıcılarını dünya çapında artırmayı hedefleyen herhangi bir yazılım şirketi için yazılım yerelleştirme son derece önemlidir.
Bir yazılım şirketi uluslararası pazarlara genişlemeyi hedeflediğinde, küresel bir hedef kitleye nasıl ulaşacağı sorusu ön plana çıkar.
Yazılım yerelleştirme olarak bilinen bu süreç, etkileyici sonuçlar verebilir ve doğru şekilde yürütüldüğünde yeni fırsatlar yaratabilir.
Ancak uygun şekilde uygulanmaz ise, ortaya çıkan kalitesiz kullanıcı arayüzü (UI), müşterilerin uzaklaşmasına sebep olarak onların kötü bir deneyim yaşamasını sağlar.
Bu kılavuzda, yazılım yerelleştirmenin temellerini ve teknoloji şirketlerinin sorun yaşamadan küresel genişlemenin temelini nasıl oluşturabileceklerini ele alacağız.
Yazılım yerelleştirme nedir?
Yazılım yerelleştirme, bir yazılım ürününün hedef pazarın diline, kültürüne, tercihlerine ve düzenlemelerine uyarlanmasıdır.
Basitçe metin çevirmekten daha karmaşık bir yapıya sahiptir ve başarılı bir kullanıcı deneyimi oluşturmak için hedef pazarın ihtiyaçlarının kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.
Çeviri, yazılım yerelleştirmenin önemli bir parçası olsa da, yalnızca yazılı metinle ilişiklidir. Öte yandan yerelleştirme daha derine inerek kültürel duyarlılıkları, biçimlendirme gerekliliklerini, fiyatlandırma kurallarını, kullanıcı arayüzü tasarım öğelerini ve daha fazla unsuru kapsar.
Bir yazılım şirketi yazılım yerelleştirme sırasında aşağıda belirtilen öğeleri sürece dahil etmelidir:
• Yazı tipleri, renkler, görseller, menüler ve düğmeler dahil yazılım tasarım öğeleri
• Web sitesi içeriği
• Veri gizliliği veya diğer düzenlemelerle ilgili yasal bilgiler
• Tarih, sayı ve para birimi biçimleri
• Kullanıcının satın almadan kullanıma dek yolculuğu
• Ödeme yöntemleri ve fiyatlandırma
• Müşteri desteği seçenekleri
• Cihaz uyumluluğu vb.
Yazılım yerelleştirmenin amacı, hedef pazardaki kullanıcılara yerelmiş gibi hissettiren bir yazılım ürünü yaratmaktır.
Yazılım Yerelleştirme: 10 Temel Adım
Teknoloji şirketlerine kendi yerelleştirme işlemlerini başlatma konusunda rehberlik edecek 10 adımlık rehberi birlikte inceleyelim:
Adım 1: Hedef pazarı araştırın
Yerelleştirme sürecine geçmeden önce, yeni iş coğrafyanız hakkında bilgi edinmek için pazar araştırması yapmalısınız. İç pazarınız ile yeni pazarınız arasındaki kültürel, ekonomik farklılıkları anlamak, başarı ile başarısızlık arasındaki farkı belirleyebilir.
Örneğin, ABD pazarı için tasarlanmış bir yazılım aracı, Avrupa Birliği(AB) pazarına girerken GDPR düzenlemelerine uyum sağlamak için bazı düzenlemelere ihtiyaç duyabilir.
Adım 2: Hedef müşteri kitlenizi belirleyin
Kimi hedeflediğinizi bilmek başarılı bir yazılım yerelleştirme sürecinin anahtarıdır. Müşteri ihtiyaçlarını anlamak, ürününüzü yerelleştirilmiş hale getirirken verdiğiniz her kararda göz önünde bulundurulmalıdır. Kendinize SaaS ürününüzün müşterilerin gereksinimlerine nasıl karşılık verebileceğini ve hangi özelliklerin veya tasarım değişikliklerinin fayda sağlayabileceğini sorun.
Örneğin, Xero (muhasebe yazılımı) her ülkedeki farklı düzenlemeler olmasından dolayı Birleşik Krallık'taki müşterilerine Avustralyalı müşterilerine olduğundan farklı özellikler sağlar. Xero’ nun bölgesel sürümleri, özellikle ilgili bölge gerekliliklerine uyum sağlamak amacıyla bordro işlevselliği açısından farklılık gösterir.
Adım 3: Yerel bir mevcudiyet oluşturun
Hedef pazarda gerek fiziksel bir ofis gerek sanal bir mevcudiyet aracılığı ile olsun, şirketlerin yerel müşterilerle bağlantı kurması gerekir. Bu sadece bir iyi niyet gösterisi değil, geri bildirim toplamanın, yerel işletmelere karşı rekabet avantajı kazanmanın ve potansiyel müşterilerde güven oluşturmanın önemli bir yoludur.
Örneğin, web sitenizin yerel arama motorlarında görünür olmasını sağlayabilmek için yerel SEO çalışmalarına yatırım yapabilirsiniz.
Adım 4: Yazılım ürününüzü pazara uyarlayın
Gerçek yazılım yerelleştirme çalışmasının başladığı yer bu adımdır. Bu aşamada ürününüzün kullanıcı arayüzünü (UI) yerel dile çevirirsiniz ve özelliklerinizi, fiyatlandırmanızı ve destek seçeneklerinizi yerel ihtiyaçları, tercihleri ve düzenlemeleri karşılayacak şekilde uyarlarsınız.
Örneğin, uygulamanızı Avrupa İspanyolcasında kullanıma sunuyorsanız şunları yapmanız gerekir:
• Tüm uygulama veya web sitesi içeriğini çevirin
• Hedef kitleyi temsil eden görseller kullanın
• Ürünün para birimini euro'ya ayarlayın
• Formların2 soyadını girmeye yetecek kadar alan içerdiğinden emin olun(İspanyada varsayılan biçimde)
• Ürününüzün AB gizlilik düzenlemeleriyle uyumlu olduğundan emin olmak için bir GDPR avukatına danışın
• Yerel ödeme yöntemleri vb. sunun.
Adım 5: Pazarı test edin
Uluslararası pazarlara doğru genişlemeye tam olarak başlamadan önce pazarı test etmek ve yerel müşterilerden geri bildirim toplamak için bir pilot proje veya geçici lansman yürütmek başarıyı yakalamanızda size yardımcı olur.
Örneğin, web sitesinin tamamını yerelleştirmeden önce ürününüze olan yerel ilgiyi ölçmek için bir karşılama/açılış sayfası hazırlayabilirsiniz.
Adım 6: Yerel bir çalışma ortamı oluşturun
Sahada yerel bir ekibin olması bir diğer önemli husustur. Yalnızca hedef pazarı anlamanıza ve ürün yerelleştirmeyi optimize etmenize yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda pazarlama uygulamalarına, işe alım kampanyalarına, müşteri desteğine ve daha fazlasına da öncülük edebilecektir.
Örneğin, Almanya'daki kullanıcılarınız ürününüzle ilgili herhangi bir sorun yaşarsa, aynı saat diliminde Almanca konuşan bir müşteri hizmetleri ekibinizin olması büyük fark yaratır.
Adım 7: Yerel bir pazarlama stratejisi geliştirin
Hedef müşteri kitlenize ulaşmak için yerel pazarlama kanallarını kullanmak, başarılı yazılım yerelleştirmenin anahtarıdır. Hedef pazara bağlı olarak pazarlama faktörleri arasında yerel içerik pazarlaması, ücretli reklam, yazılı medya ve daha fazlası yer alabilir.
Adım 8: Yerel iş ortaklarıyla çalışın
Tercihler ülkeden ülkeye değiştiği için dağıtım, pazarlama, müşteri desteği ve hatta ödeme işlemleri, yazılım yerelleştirme sürecinizin bir parçası olarak dikkat etmeniz gereken temel unsurlardır.
Yerel iş ortakları ve hizmet sağlayıcılarla ilişkilerin geliştirilmemesi, iş ve zaman kaybına neden olabilir.
Örneğin, Birleşik Krallık'ta açık bankacılık son derece popüler hale geldi ve birçok şirket, müşterilerine en iyi deneyimi sunmak için bu tür ödeme çözümlerine yöneliyor.
Adım 9: Gözlemleyin, test edin ve uyumlanmaktan asla vazgeçmeyin
Ürününüzü yerelleştirdikten sonra bile yazılım yerelleştirme süreci sona ermiyor. Ürününüzü optimize etmeye devam etmek ve pazarlama çalışmalarınıza düzenlemeler yapmak için müşteri geri bildirimlerini ve pazar eğilimlerini yakından takip etmeniz gerekiyor.
Adım10: Süreçlerinizi optimize edin
Son olarak, yazılım yerelleştirme sürecinizi tamamladıktan sonra, sistemi optimize etmenin ve ölçeklendirmeyi kolaylaştırmanın yollarını aramalısınız. Çeviri iş akışları gibi sürecin belirli bölümlerini otomatikleştirmek veya yerelleştirme araçlarına yatırım yapmak, uzun vadede zamandan ve paradan tasarruf etmenizi sağlar.
Yazılım yerelleştirme ile uluslararası pazarlara genişlemenizi en yüksek seviyeye çıkarın
Yazılım yerelleştirme, uluslararası müşterilere ulaşmanıza ve onlarla etkileşime geçmenize yardımcı olmak için olmazsa olmazdır. Bu kılavuzda özetlenen adımları izleyerek küresel pazarlara girerken hiçbir detayı şansa bırakmadan başarıyı yakalayabilirsiniz.
Ürününüzü herhangi bir pazara sunmadan önce nasıl yerelleştireceğinize dair net bir plana sahip olmak ve doğru araçları kullanmak, uzun vadeli başarıyı desteklerken hızlı kazançlar elde etmenize de yardımcı olabilir. Bizimle iletişime geçin ve etkili yerelleştirmeye bir adım daha yaklaşın.