Çevrimiçi video içeriği ve podcasting, medya ve eğlence sektöründe devrim yarattı. Sadece 2021 yılı içerisinde yaklaşık 850.000 aktif podcast üretildi.
2022 yılı itibarıyla toplam podcast sayısı neredeyse 2,5 milyona ulaştı. Her zamankinden daha fazla sayıda insan, temel eğlence ve bilgi kaynakları olarak YouTube, Facebook ve TikTok'taki podcastlere ve video içeriğine yöneliyor. Ancak bu yenilikçi ortamlar herkes için olması gerektiği kadar erişilebilir değil.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 12 yaşın üzerindeki yaklaşık 30 milyon kişinin bir veya her iki kulağında da işitme kaybı olduğu tahmin ediliyor. Üstelik 12 milyon kişi de görme engelli. Bu demografik gruplar geçmişte podcastlerin ve çevrimiçi video içeriğinin keyfini çıkaramıyordu. Ancak son yıllarda dijital erişilebilirliğin iyileştirilmesine yönelik büyük çabalar gösteriliyor.
Bir podcast neden erişilebilir olmalıdır?
Bir podcastin erişilebilirliği, içeriğinin en geniş kitleye ulaşmasını, dijital içerik alanında kapsayıcılık ve çeşitlilik sağlamasını ve işitme engelli gibi engelli bireylerin de içerikten keyif almasını ve yararlanmasını mümkün kılmak açısından çok önemlidir. Podcastler, metin uyarlaması veya altyazılar gibi işitme engelli kullanıcılar için uygun hale getirilebilir.
Ayrıca erişilebilirlik, okumayı tercih edenler veya gürültülü ortamlarda bulunanlar için metin tabanlı alternatifler sunarak, engelli olmayanlar da dahil olmak üzere herkesin içerikle daha fazla etkileşim kurmasına ve kullanıcı deneyimini iyileştirmesine olanak tanır.
Bir podcast nasıl erişilebilir hale getirilir?
Birçok podcast artık video içerse de, genellikle sadece sesli bir ortam sağlarlar. Bu durum, bir podcastin işitme engelliler için nasıl daha erişilebilir hale getirilebileceği konusunda soru işaretleri oluşturabilir. Ancak, podcast prodüksiyonunu erişilebilirlik açısından uyarlamak aslında beklenenden çok daha kolaydır. Ayrıca, bu erişilebilirlik düzenlemeleri başka birçok fayda da sağlayabilir.
1.Erişilebilir bir medya yürütücüsü kullanın
Erişilebilir bir medya oynatıcı kullanmak, podcast erişilebilirliğini arttırma sürecinde önemli bir adımdır. Klavye navigasyonu veya ekran okuyucuları gibi özelliklerle çalışabilen oynatıcı kontrolleri, engelli bireylerin içerikle etkileşimini kolaylaştırır. Bu kontroller, kullanıcı deneyimini sezgisel hale getirmek için açıkça etiketlenmelidir.
Ayrıca, doğrudan bir indirme linki sunmak, dinleyicilere bölümleri çevrimdışı olarak erişme imkanı sağlar. Medya oynatıcıda, işitme engelli topluluk için metin uyarlama veya altyazı seçeneği sunmayı düşünün. Podcast yaratıcıları, erişilebilir medya formatlarını ve oynatıcıları benimseyerek kapsayıcılığı artırabilir ve içeriği daha geniş bir kitleye sunabilir.
2. Podcast çizimlerinizi erişilebilir hale getirin
Podcastlerin daha erişilebilir hale getirilmesi düşünülürken, tanıtım materyallerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini unutmamak önemlidir. Podcast erişilebilirliği yalnızca kaydedilen sesle sınırlı değildir. Sanatsal ve tanıtım metaryellerinin tamamı, her kullanıcı için mümkün olduğunca en erişilebilir hale gelecek şekilde özel olarak tasarlanmalıdır.
WCAG, erişilebilir podcast görsellerini oluşturmak için bazı yararlı ipuçları sağlamaktadır. Genel bir kural olarak, büyük metinler için minimum 3:1 kontrast oranı kullanılmalıdır. Metni bir fotoğrafın veya renkli arka planın üzerine yerleştirirken, 4,5:1 kontrast oranını kullanmak en iyi seçenektir. Dekoratif sanatsal görseller oluştururken kontrast oranları o kadar da önemli olmayabilir. Ancak maksimum erişilebilirlik için bu en iyi uygulamaları görsel oluşturmada kullanmak iyi bir fikirdir.
İçerik oluşturucular, işlerini kolaylaştırmak için WebAIM ve UserWay gibi ücretsiz görüntü rengi ve kontrast kontrol araçlarına başvurabilirler. Bu araçları kullanarak, podcast görsellerinizin her zaman mümkün olduğunca geniş bir izleyici kitlesine ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
3. Erişilebilirliği artırmak için açıklayıcı metin kullanın
Transkriptler, erişilebilirlik ve podcast üretimi konusunda çalışan herkes için temel odak noktası olmalıdır. Podcastleri yazılı hale getirmemek, işitme engelli kişiler de dahil olmak üzere geniş bir izleyici kitlesini dışarıda bırakır. Transkriptler sadece podcast erişilebilirliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda önemli bir SEO değeri de sunar. Detaylı bir transkript, içeriğinizin Google ve diğer arama motorları tarafından daha kolay bulunmasını sağlar.
İdeal olarak, manuel transkript oluşturmaya zaman ve kaynak ayırmak en iyisidir. Bu, hiçbir detayın gözden kaçmamasına ve tam bağlamın sağlanabilmesini mümkün kılar. Alternatif olarak yapay zeka yazılımı da bir seçenek olabilir; ancak otomatik olarak oluşturulan transkriptlerin doğruluk açısından kontrol edilmesi gerekecektir.
Tartışmasız en iyi çözüm, transkript oluşturma görevlerini üstlenecek deneyimli bir profesyoneli işe almaktır. Bu, tutarlılık ve doğruluk sağlarken aynı zamanda kullanıcı deneyimini de geliştirir.
4. Erişilebilir bir web sitesine yatırım yapın
Bir podcastin erişilebilir hale getirilmesinin önemli olduğu kadar, erişilebilir bir web sitesinin önemi de göz ardı edilmemelidir. Mümkün olduğu kadar çok kullanıcıya maksimum erişilebilirlik sağlayan bir web sitesi oluşturmak için deneyimli geliştiricilerin görüşleri de önemlidir.
Ancak, sınırlı deneyime sahip bir kullanıcı bile, işlerini düzenlemek için bir dizi erişilebilirlik kontrolü gerçekleştirebilir.
İçerik oluşturucular, başlıklar ve sayfa başlıkları, alternatif metin, altyazılar, kontrast oranı ve daha fazlası gibi öğeleri incelemeyi hedeflemelidir. W3 WAI, web sitesinin erişilebilirliğini hızlı bir şekilde iyileştirmek isteyenler için faydalı bir rehberlik sunar.
5. Sosyal medya erişilebilirliği ve podcast tanıtımı
Sosyal medya, podcast tanıtımının en önemli araçlarından biridir. Ancak güncellemeleri paylaşırken ve yeni podcast yayınlarını tanıtırken erişilebilirlik kurallarına uymanız önemlidir.
Bir web sitesinde içerik yayınlarken uyguladığınız podcast erişilebilirlik kurallarını sosyal medyada da uygulayın. Alt metin eklemek, görme engelli kullanıcılar için erişilebilirliği artırmak amacıyla uygulanabilir. Twitter, Facebook ve Instagram da dahil olmak üzere çoğu sosyal platform, görsellere alt metin eklenmesine izin verir.
Transkriptleri de unutmayın. YouTube, LinkedIn ve Facebook gibi platformların tümü kullanıcıların transkript dosyalarını yüklemesine olanak sağlar. Bu, en kısa video klibinin veya ses parçacığının bile zengin hale gelmesini ve mümkün olduğunca çok kullanıcının erişimine sunulmasını sağlar. Bu özelliği desteklemeyen bir platforma içerik paylaşırken, videolarınıza transkript eklemeniz yeterli olacaktır.
6. Doğru hosting barındırma yazılımıyla podcast erişilebilirliğini iyileştirin
Podcast erişilebilirliği artırmak için, erişilebilirlik özelliklerine sahip zengin hosting ve video oynatıcıları seçmek önemlidir. Ancak, ne yazık ki, erişilebilirlik konusunda yazılımlar aralarında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Henüz bir servis sağlayıcı seçmemiş olanlar, beklentilerini karşılayan bir hizmet bulmak için farklı seçenekleri deneyebilirler.
Bir süredir aynı yazılımı kullanan ve henüz erişilebilirlik konusunda herhangi bir iyileştirme görmeyen içerik oluşturucuları, hizmet sağlayıcılarıyla doğrudan iletişime geçmeyi düşünebilir. Erişilebilirliği iyileştirebilecek özelliklerin geliştirilme aşamasında olması mümkündür. Ayrıca, içerik oluşturucular yazılımla ilgili deneyimlerini paylaşabilir ve yazılımın nasıl daha podcast dostu hale getirebilecekleri konusunda önerilerde bulunabilirler.
7. Çok dilli içerikle erişiminizi genişletin
Podcast dinleyiciliği açısından, Amerika Birleşik Devletleri, her ay 117 milyondan fazla Amerikalının podcast dinlediği bir ülke olarak öne çıkıyor. Podcastler dünyanın başka yerlerinde de popüler, ancak ana hedef kitle genellikle İngilizce konuşan ülkelerde bulunuyor. Eğer erişiminizi genişletmek ve mümkün olduğunca geniş bir demografik kitleyi hedeflemek istiyorsanız, İngilizce konuşamayan kişilere de hitap etmeniz gerekmektedir.
Neyse ki, çok dilli podcastleri sıfırdan üretmek zorunda değilsiniz. Post prodüksiyon ses ve lokalizasyon hizmetlerinden yararlanarak, uluslararası izleyicilere hızlı bir ulaşabilirsiniz.
Bir videoyu herkesin erişebileceği hale getirme sürecinin adımları
Günümüzde çevrimiçi ortamda etkileyici içerik sıkıntısı bulunmuyor. Ancak yüklenen videoların önemli bir kısmına her kullanıcı erişemiyor. Engelli, sınırlı görme ve işitme bozukluğu olan kişiler bu durumdan özellikle etkilenebiliyor. Neyse ki video erişilebilirliğini geliştirmek şaşırtıcı derecede kolaydır. Dahası, bu tür dijital erişilebilirlik iyileştirmeleri, her kullanıcının deneyimini daha da geliştirebilir.
1. Altyazı yerleştirme, video erişilebilirliğinin temel taşıdır
Altyazı eklemek, video içeriğini işitme engelli kullanıcılar veya sesi kapalı izleyenler için erişilebilir kılmak açısından çok önemlidir. Altyazılar, diyalogdan ses efektlerine kadar her şeyi kapsayan, video boyunca zamanlanmış metni görüntüler. Altyazılar ayrıca müzik ipuçlarını belirtmek ve video müziğinde kullanılan şarkıların sözlerini görüntülemek için de kullanılabilir.
Altyazıların en güzel yanı istenildiği zaman açılıp kapatılabilmesidir. Bu özellik, onları her kullanıcı için kullanışlı bir özellik haline getirir. Altyazılar YouTube gibi birçok video paylaşım platformunun da standart bir özelliğidir. Altyazılı bir video, [CC] sembolü sayesinde anında tanınabilir.
Çok dilli altyazı aynı zamanda erişiminizi genişletmek için etkili bir araçtır. Altyazılar sayesinde, içeriğinizi yeni hedef kitlelere göre kolayca yerelleştirebilirsiniz, bu da nispeten az bir çabayla gerçekleştirilebilir.
Video izleyicilerine altyazı sağlamak oldukça kolaydır. Altyazılar, bir transkript oluşturulduktan sonra veya bir altyazı oluşturma aracı kullanılarak otomatik olarak eklenebilir. Birçok video barındırma web sitesi aynı zamanda otomatik altyazı ekleme özellikleri de sunmaktadır.
2. Açık altyazılarla videoları tamamen erişilebilir hale getirin
Açık altyazılar, kapalı altyazılara kıyasla daha az yaygın olabilir, ancak video içeriklerini tamamen erişilebilir kılmak isteyenler için en iyi seçenek olabilirler. Sabit kodlu altyazılar olarak da bilinen açık altyazılar, videonun kendine özgü bir öğesidir ve kapatılamaz.
Web video oynatıcıları altyazı işlevi sağlamadığında, açık altyazılar yaygın olarak kullanılırlar. Bu, kullanıcıların videolara farklı video oynatıcılar aracılığıyla videolara erişirken herhangi bir sorun yaşanmamasını sağlar. Ayrıca içerik oluşturucular, altyazı boyutunun ve stilini tamamen kontrol edebilirler.
Altyazıları isteğe bağlı olarak açıp kapatma seçeneği kullanışlı olabilir, ancak açık altyazı kullanmak, herkes için maksimum erişilebilirliği garanti etmenin tek yoludur.
3. Video transkriptlerinin önemi
Podcast transkriptlerinde olduğu gibi, video transkripti de konuşmaların ve söylenenlerin yazılı bir kaydını sağlar. İçerik oluşturucularının burada uygulayabileceği birkaç farklı yaklaşım bulunmaktadır. İlk olarak, transkriptler kelimesi kelimesine yapılabilir ve her ifade referans amacıyla yazıya geçirilir. Maksimum doğruluk ve rahatlık arıyorsanız, kelimesi kelimesine transkriptler dikkate alınması gereken bir alternatiftir.
Bununla birlikte, düz sözcük transkriptleri genellikle daha basittir. Yanlış başlangıçlar ve uzun duraklamalar gibi unsurları göz ardı ederek, işleri en yararlı bilgilere indirgerler.
Video transkriptleri SEO amacıyla da kullanılabilir. Videonun kendisiyle birlikte düz metin transkriptini de yükleyerek, sayfaların dizine eklenmesi ve sıralanması daha olasıdır.
4. Medya alternatifi transkriptleri
Medya alternatifi transkripti, geliştirilmiş bir metin transkripti türüdür. Ekranda görüntülenenlere ilişkin ek açıklamalar sunarak görme engelli kullanıcılar veya sınırlı görüşe sahip kişiler için paha biçilmez bir kaynak haline gelir. Görme engelli kullanıcılar, ekran okuyucu kullanarak bu ek açıklamalara tam erişim sağlar. Oldukça spesifik konular içeren niş videolar için önemli bir araçtır ve izleyicilerin hiçbir şeyi bağlamdan çıkarmamasını sağlar.
5. Video erişilebilirliğini iyileştirmek için standart sesli açıklamalar kullanın
Standart sesli açıklama, görme engelli kullanıcılar veya sınırlı görüşe sahip izleyiciler için bir başka önemli erişilebilirlik özelliğidir. Orijinal ses parçasında bulunmayan herhangi bir durumu açıklayan bir tür sesli anlatımdır. Standart ses açıklamaları ana videodan ayrı olarak yazılmalı ve kaydedilmelidir. Açıklamanın mevcut ses öğeleri ve diyalog arasındaki boşlukları dolduracak şekilde düzenlenebilmesi için senaryonun uyarlanması gerekir.
Bazı içerik oluşturucular, standart sesli açıklamalar için yapay ses oluşturucuları kullanır. Ancak bir ses sanatçısının kullanılması, kullanıcı deneyimini ve erişilebilirliğini önemli ölçüde artıracaktır.
6. Genişletilmiş sesli açıklama ne zaman kullanılır?
Standart bir sesli açıklamayı videoya entegre etmek her zaman mümkün olmayabilir. Bunun nedeni; bazı videolarda diyaloglar veya diğer önemli ses içerikleri arasında yeterli boşluk bulunmamasıdır. Genişletilmiş bir sesli açıklama ile orijinal video, zaman çizelgesinin belirli noktalarında uzun duraklamalar bırakacak şekilde düzenlenir. Bu düzenleme, görme engelli izleyiciler için genişletilmiş sesli açıklamaların dahil edilmesi için geniş bir alan sağlar. Ancak bu durum, düzenlenmiş videonun orijinalinden daha uzun bir süreye sahip olacağı anlamına gelmez.