Yaklaşık 30 yıldır müşterilerle önemli bir temas noktası olmasına rağmen, söz konusu bir şirket için yapılan yerelleştirme çalışmaları olduğunda e-posta yerelleştirmesi genellikle göz ardı edilir. Web sitenizin ve uygulamanızın çevirisini yaptırdınız ama e-posta iletişiminizi yerelleştirmeyi ihmal ettiyseniz uluslararası hedef kitlenizle iletişim kurmak için önemli bir fırsatı kaçırmış olursunuz.
Bu makalede kanallar arasında en kişisel olanı diyebileceğimize-posta içeriklerinin yerelleştirilmesine dair örneklerle birlikte bazı ipuçları ve püf noktaları bulabilirsiniz.
E-posta yerelleştirmesinin faydaları
Dikkat ederseniz işletmenizde müşterilere gönderilen e-postaların birkaç farklı gruba ayrıldığını görebilirsiniz. Müşterilerin parola değiştirme veya sipariş verme gibi işlemlerine otomatik yanıt olarak gönderilen hizmet e-postaları. Ürün ve hizmetleri tanıtan ve alışveriş yapılması için fırsatlar sunan pazarlama e-postaları. Sitenizde yeni bir blog yayımlandığını ya da indirilebilir içerik olduğunu bildiren duyuru e-postaları. Örnekler çoğaltılabilir.
Bunların ortak noktası ise her birinin bir şekilde müşteri etkileşimini artırmayı amaçlamasıdır. Bu etkileşim bir ürünü satın almak da olabilir bilgileri güncellemek ya da yazdıklarınızı okumak da. E-posta yerelleştirmesinin en önemli avantajı ise tüm bu sonuçların elde edilmesini daha olası kılmasıdır. Gelin nedenlerini birlikte inceleyelim.
E-postayı açma oranlarını artırın
Öncelikle e-posta alıcısının ana dilinde yazılmış bir konu satırı, ilk engeli aşmanıza yardımcı olur: E-postanın açılmasını sağlamak. Ana dili İngilizce olmayan birinin günlük Gelen Kutusu kendi ana dilinde olmayan mesajlarla doludur; müşterinin tercih ettiği dilde iletişim kurmak ise daha çok özen gösterdiğinizin, müşterinin ihtiyaçlarının daha farkında olduğunuzun ve müşterinin konforunu daha çok düşündüğünüzün bir göstergesidir. Böylece gönderdiğiniz e-postanın alıcı tarafından okunması daha muhtemeldir.
Tıklama oranını artırın
Bağlantıya tıklama konusu, eyleme çağırmaktan farklı değildir. İster bir metnin içine bağlantı gömün veya e-posta gövdesine tam URL'i ekleyin, fark etmez. Etkili yerelleştirme, okuyucunun istenileni yapma ihtimalini ve dolayısıyla da tıklama oranını artırır. Bunun nedeni ise çok basit: E-postanızı anlamak için çok daha az çaba sarf ederler ve daha fazlasını görmek için olumlu bir hisse kapılırlar.
(Not: Bir çok başarılı şirket, URL adreslerini ve bağlantı metnini yerelleştiriyor, mevcut sayfalarını yerel dilde adlandırıyor. Peki neden? Çünkü Fransızca konuşan biri websiteniz.com/bize-ulasin adresini değil websiteniz.com/contactez-nous veya benzeri bir adresi görmek ister. Güven inşa etmenin yolu küçük ayrıntılardan geçer.)
Okuyucu sayısını artırın
Buradaki esas ipucu şu: Her dili bilmeyen bir kullanıcıysanız, kendi dilinizde okumak sizi daha az uğraştırır. Çok daha kolay ve keyiflidir. Yerelleştirilmiş e-postalar ile yerel pazarın farkında olduğunuzu, saygı duyduğunuzu ve anladığınızı göstermiş olursunuz. Bu sayede okuyucu sayınız artar. Daha fazla potansiyel müşteriye dokunmuş olursunuz.
Kullanıcı deneyimini geliştirin
Bir bağlantıya tıkladığınızda sizi yönlendirdiği sayfa başka bir dildeyse, dili bilseniz dahi bu durum hoşunuza gitmez. Gerçek anlamda yerelleştirilmiş iletişim, ilk web bağlantısından en ayrıntılı müşteri hizmetleri yanıtına kadar uçtan uca olmalıdır. Yerel dilde başlangıç yaptıysanız aynı dilde devam etmelisiniz, bu sayede tüm müşteri yolculuğu sorunsuz ilerler. Unutmayın kullanıcı deneyimi ne kadar yüksekse gelir o kadar yüksektir.
E-posta çevirisi ve yerelleştirmesi arasındaki fark
Amerikalı bir pazarlamacının ince ve iyi niyetli esprisinin olduğu bir e-postayı Çinceye çevirdiğinizde bazı sorunlar yaşayabilirsiniz. Çünkü bölgeye özgü espri anlayışının ve kültürün karşılığı her yerde aynı değildir. Ayrıca yerel yönetmeliklere de ters düşme riskine girersiniz; örneğin, bazı ülkelerde rakip ürünle doğrudan karşılaştırma yapmak yasa dışıdır. Bu nedenle yerelleştirme, çeviriden farklı bir iştir. Mesajınızı açık ve yasal bir şekilde iletmek için kelimelerden fazlasına ihtiyacınız var.
E-posta yerelleştirme süreci
Her işte olduğu gibi e-posta yerelleştirmesi de planlama gerektirir. Öyleyse bu konudaki temel stratejiye bir bakalım.
Hedef kitleyi araştırma ve anlama
İlk görev hem çok temel hem de eğlenceli. Hedef pazarınızı değerlendirmek ve bu pazardaki işleyişi nelerin sağladığını bulmak. Hedef kitlenizi tanımak onlara ne sunacağınız konusunda size yol gösterir. Hedef kitlenizi ne kadar iyi anlarsanız onlara uygun içeriği bulma konusunda da o kadar rahatlamış olursunuz.
Yerel tercihlere göre içeriği uyarlama
Bir e-postanın içeriği, yalnızca kelimelerden ibaret değildir. Başlıklar, logolar, görseller ve video bir araya geldiklerinde içeriği oluşturur. Ayrıca insanların içerik tüketme şekli, yani "okuma yönelimi" kültürler arasında farklılık gösterir. Bazıları ilk başta sözcüklere odaklanırken diğerlerinin dikkatini görseller çeker. Hedeflediğiniz bölgenin yerel tercihlerini öğrenin ve içeriklerinizi buna göre uyarlayın.
Mevcut e-postalarınızı yerelleştirmek istiyorsanız bütünün parçalarına da odaklanmalısınız; logolar, yazı tipleri ve hatta sütun genişliklerinin her biri yerelleştirme gerektirir.
İçeriği doğru bir şekilde ve hatta uyarlayarak çevirmek (Yaratıcı Çeviri)
Elbette işin en büyük (ve genellikle en çok zaman alan) kısmı sözcük ve ifadeleri çevirmek. Dolayısıyla öncelikle hedeflediğiniz bölgede yaşamış ve o bölgenin inceliklerini bilen çevirmenleri tercih edin.
Bu çevirmenlere gereğinden fazla serbestlik tanımak ve kontrolü kaybetmek demek değildir. Unutmayın hedefiniz sadece e-postayı doğru bir şekilde çevirmek değil, beklediğiniz tıklanma ve okunma oranlarına ulaşmak. Eğer hedefleriniz yüksekse ve maksimum kaliteyi hedefliyorsanız yapmanız gereken, tamamen kültürel farkındalıklı bir şekilde içeriği yeniden oluşturmaktır.
Biçimlendirme ve tasarım konuları
Sırada biraz bakım ve temizlik işleri var. Yaratıcı çeviri ile yerelleştirilen metin ve içeriklerin düzgün bir akışta ilerlediğinden emin olun. Farklı dillerin sayfada kapladığı alanlar değişkendir; bazıları İngilizcenin aksine sağdan sola yazılırken diğerleri soldan sağa yazılabilir. Ayrıca bu tek problem değil. Örneğin Arapçada normal olan bir yazı tipi boyutu Avrupalıların gözüne çok küçük görünebilir.
Dahası aynı e-posta konu satırı, çevrildiğinde çok daha farklı bir karakter sayısında olabilir ve bu durum SEO sınırlamalarını aşabilir. Bu nedenle tasarım tercihlerinizin yerel okuyucuya nasıl görüneceğini test etmeli, arama motoru optimizasyonu yapabilmek adına farkındalığınızı artırmalısınız.
Test ve Optimizasyon
Tekrar hatırlatmakta fayda var; yerelleştirme bir olay değildir, devam eden bir süreçtir. Başarılı e-posta yerelleştirmesi; e-posta açılma oranlarına, tıklanma oranlarına, dönüşümlere, aboneliklere, e-posta test sonuçlarına bakılan kendini tekrar eden bir süreçtir. A/B testi ile e-postalarınızda küçük değişiklikler yaparak performansı optimize edebilirsiniz. Örneğin mavi yerine kırmızı tasarım unsurlarını kullanmak Asya'da tek başına tıklama oranını artırabilir mi? Verileri inceleyin, unsurları değiştirin ve yeniden test edin.
E-posta yerelleştirmesi için en iyi uygulamalardan bazıları
Tüm bu yazdıklarımız gözünüzü korkutmuş olabilir. O nedenle aşağıda küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratan noktaları belirtiyoruz. İşte ilk adımda yapmanız gerekenler:
Merak uyandıran bir konu başlığı kullanın.
Hedef kitlenin en ilgi çekici bulacağı şey nedir? Uygun maliyet, fayda odaklılık veya duygusal bir ifade mi? Ülkeye göre farklılık gösterecektir. O nedenle burası, başlamak için muhteşem bir nokta.
Uygun bir giriş ve kapanış yapın.
Gruplara yani alıcılara saygılı bir şekilde hitap etmek, bu konunun önemli olduğu Japonya ve Kore gibi ülkelerde standart olabilir. Bu türde bir standart oluşturduktan sonra her e-postada kullanabilirsiniz.
Tarih ve zamanı doğru formatta kullanın.
Tarih formatının GG/AA/YYYY olduğu yerlerde AA/GG/YYYY formatını görmek kadar "ben buralı değilim!" diye bağıran bir şey yoktur. Bu konuda doğru formatı kullanmak için CRM sisteminizi biraz zorlamanız gerekebilir. Ama buna değer.
Yerel tatil günlerini ve kültürel unsurları kaçırmayın.
Örneğin Noel evrensel değildir, Japonya’da bir ay arayla iki Sevgililer Günü kutlanır. Kutlamaların yerel hedef kitleniz için anlam ve önemini öğrenerek bu tarihlerde uygun kampanyalar sunun.
E-posta yerelleştirmesini bir bütün olarak ele alın
Bu makale, e-posta yerelleştirmesini konu alıyor. Fakat e-posta yerelleştirmesini tekil bir proje olarak görmemeli, pazarlama çalışmalarınızın tümüne entegre etmelisiniz. Bunun nedeni, yerelleştirmenin bir yap-boz gibi olmasıdır; müşterilerinizle iletişim kurarken uçtan uca bir süreç olarak ele alınmalıdır.
Bizimle iletişime geçin, daha fazla müşteriye daha az maliyetle ulaşın.